"AB PROJESİNİ TÜRKİYE'NİN BİR TUTKALI OLARAK GÖRÜYORUZ"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB üyeliğinin, Türkiye'nin gelecek dönemini belirleyecek bir süreç olduğunu ve toplumun her kesimi tarafından desteklendiğini belirterek, "AB projesini biz gerçekten Türkiye'nin bir tutkalı olarak görüyoruz" dedi.
Başbakanlık Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB) ile Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) tarafından düzenlenen, "Çözüm Arama Toplantıları-AB İhaleleri ve Türk Firmalarının Katılımı" konulu toplantıda konuşan Bağış, AB'ye katılımın, uzun zaman almasına rağmen Türkiye için umut verici bir süreç olduğunu anlattı.
AB üyeliği konusunu ülkedeki işveren işçi, doğulu batılı, genç yaşlı, Alevi Sünni, Müslüman Musevi Hristiyan, asker sivil, müteahhit taşeron herkesin kendinden bir şey bulacağı bir proje olarak tanımlayan Bağış, "AB sadece bizim değil, aynı zamanda çocuklarımızın daha çağdaş bir ülkede yaşamasını garanti altına alacak olan bir proje. Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesine çıkabilmemiz için belki de yürüttüğümüz en önemli projelerden bir tanesi" diye konuştu.
Görevine başlamasından sonra TBMM'de grubu bulunan muhalefet liderleriyle, anayasal kurumların önderleriyle görüşmeler yaptığını dile getiren Bağış, AB projesinin bir devlet politikası olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğunu söyledi.
"Biz Hükümet olarak da, AK Parti olarak da AB'yi Cumhuriyetin ilanından sonraki en önemli çağdaşlaşma projesi olarak görüyoruz" ifadesini kullanan Bağış, AB için şimdiye kadar olmayan ölçüde yoğun ve geniş çalışmalar yapıldığını kaydetti. Bağış, AB projesinin ortak sürdürülmesi gerektiğine de dikkat çekti.
Çalışmaları süresince sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog içinde olmaya büyük önem verdiklerini ifade eden Bağış, bu nedenle 6 Martta Ankara'da düzenlenecek geniş katılımlı toplantıda AB ile ilgili çalışması olan, fikirlerini, eleştirilerini, önerilerini ve katkılarını paylaşmak isteyen tüm sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geleceklerini vurguladı.
"Katılmak isteyen bütün derneklerimiz, vakıflarımız, sendikalarımız, sivil toplum kuruluşlarımız AB Genel Sekreterliğinin web sayfasına girip, kayıt yaparak o toplantıya iştirak edebilirler" diyen Bağış, bu toplantıya büyük önem verdiklerini kaydetti.
Türkiye'nin kendi bölgesindeki ilişkileri geliştirmesinin AB sürecine de katkı sağladığını söyleyen Bağış, "Bugün dünyada birbirleriyle konuşamayan, geçinemeyen ülkelerin, liderlerin arabuluculuk için ilk aradıkları ülkelerden biri haline geldik" dedi.
Bugünkü dünyada "yangın tehlikesi" bulunduğunu ifade eden Bağış, "Bizim tarafsız kalma lüksümüz yok. Hem tarihi misyonumuz, hem coğrafi konumumuz, hem de Türkiye'nin son 50 yıllık sürecini incelediğimiz zaman, ortaya koyduğu performans bizim gerçekten barış için ne kadar önemli bir ülke olduğumuzu gösteriyor" diye konuştu.
AB müzakerelerini sürdüren Türkiye'nin aynı zamanda İKÖ Genel Sekreterliğini yürüttüğüne, BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olduğuna, Medeniyetler İttifakı Eşbaşkanlığı yaptığına dikkat çeken Bağış, tüm bunların da, "ülkenin potansiyelini gösterdiğini" vurguladı.
Bağış, "Gürcistan ile Rusya, Afganistan ile Pakistan, Hindistan ile Pakistan, İsrail ile Suriye, Filistin ile İsrail Türkiye'nin arabuluculuğunda bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Çünkü Türkiye çözümün bir parçası olma iradesini net olarak ortaya koymuş durumda" dedi.
"Türkiye'de son 7 yılda sesiz bir devrim gerçekleştiğini" dile getiren Bağış, çeşitli alanlarda önemli ilerlemeler sağlandığını, Anayasa değişikliğinin de, işbirliğiyle gerçekleştirilebileceğini kaydetti.
1,5 milyarlık İslam dünyasının Türkiye'nin AB üyeliği sürecini çok yakından takip ettiğini dile getiren Bağış, "Biz AB'ye yük olmaya gitmiyoruz, AB'nin yükünü üstlenmeye gidiyoruz" dedi.
Türkiye'nin üye olma sürecinde üstüne düşeni yaptığını, yapmaya devam edeceğini belirten Bağış, "AB de oyunu kurallarına göre oynamalı, oyunun kurallarını sonradan değiştirmemeli" diye konuştu.
Müzakereleri başlatan her ülkenin bu süreci tamamladığını ve Türkiye'nin de bu konuda bir istisna olmayacağını belirten Bağış, daha sonraki gelişmelerin de müzakerelerden sonra kararlaştırılabileceğini, şimdiden bu konuda bir şey söylemenin yeri olmadığını söyledi.